Türkiye’de modern sporların doğuşu ve TMOK’un kuruluşu
Tanzimat’a (1839) kadar 200 yıl boyunca dünyaya kapılarını kapatan Osmanlı’da
çağdaş
sporlara geçiş 19. yüzyılın ikinci yarısında imparatorluğun Batı’ya açılan
pencereleri olan
okullarda başladı. Türkiye’de modern spor öğretimine 1860’lı yılların
başlarında Amerikalı
öğretmenlerin görev aldığı Robert Kolej’de, 1860’lı yılların sonlarında ise
öğretim kadrosunu
Fransızların oluşturduğu Galatasaray Lisesi’nde (Mekteb-i Sultani)
rastlıyoruz. Robert Kolej
bünyesinde başlatılan ‘Field Day’ düzenlemesinin özünde atletizm yarışları
vardı (1864). Daha
sonra buna benzer düzenlemeler diğer okullarda da yapılmaya başlandı.
Sadrazam Ali Paşa tarafından
Galatasaray Lisesi’ne getirtilen Fransız beden eğitimi öğretmeni Curel,
okuldaki geniş
bir alanı cimnastikhaneye dönüştürdü. Okulun eğitim programına cimnastiği
zorunlu ders olarak
koyduran (1868) Curel, iki yıl sonra çalışmalarının meyvelerini almaya
başladı. Milli Eğitim
Bakanlığı’nın emriyle 1869’da ortaokullara (Rüştiye), 1870’te tıp okuluna
(Mekteb-i Tıbbiye),
1877’de liselere (İdadi) cimnastik ve eskrim dersleri konuldu.
Curel’den sonra Galatasaray Lisesi’ne gelen bir başka Fransız Moiroux, Harp
Okulu’nda da
görev aldı (1874). Cimnastik öğretmenleri Martinetti ve Stangalli, lisenin
aletli cimnastik salonundaki
çalışmaları sırasında Faik Üstünidman (Faik Hoca) gibi cimnastiğin temel
taşlarından
birini Türk sporuna kazandırdılar. Atina 1896’daki ilk Olimpiyat’ta
Danimarkalı Viggo Jensen
115.5 kilo kaldırarak halterde şampiyon olduğunda, Üstünidman günlük halter
çalışmalarını
115 kilo ile yapmakta, bu ağırlığı zaman zaman 125 kiloya kadar
çıkarmaktaydı.
Üstünidman, Stangalli’nin önerisiyle Galatasaray Lisesi’ne beden eğitimi
öğretmeni oldu.
Faik Üstünidman, Stangalli ile Beyoğlu’nda açtığı özel cimnastik salonunda
Galatasaray’da okumayan
birçok gencin de yetişmesini sağladı. Faik Üstünidman’ın 1899’da yayımlanan
ciimnastik
kitabı (Riyazat-ı Bedeniyye) ülkenin ilk spor kitabı olarak bilinir. Faik
Hoca, özel cimnastik
salonunda askeri okullarda beden eğitimi öğretmenliği yapan Mazhar Kazancı
ile tanıştı. Aletli
cimnastiğin inceliklerini Faik Hoca’dan öğrenen Kazancı ile Üstünidman
birlikte çok yararlı çalışmalarda
bulundular.
Faik Üstünidman’ın Galatasaray Lisesi’nde yetiştirdiği öğrenciler arasında
Selim Sırrı (Tarcan),
Rıza Tevfik, Dr. Hikmet, Ali Rana (Tarhan), Şevki, Hüseyin, Kamil, Mehmet
Ali, Tatar Süleyman,
Bedri, Hayri Barutçu, Ziya Feridun, Selahattin Hayri (Bedrettin), Orhan
Tahsin (Deniz), Nesip
Mustafa Beyler, Erdekli Miltiyati ile Aleko Mulos efendiler vardı. Bunlardan
Selim Sırrı Tarcan,
daha sonra Türk beden eğitimi ve spor yüksek okullarının babası,
Uluslararası Olimpiyat
Komitesi’nin ilk Türk temsilcisi olacak; Aleko Mulos Bey de Londra 1908
Olimpiyat Oyunları’na
katılarak Osmanlı Devleti’ni Olimpiyatlarda temsil eden ilk sporcu unvanıyla
tarihe geçecekti.
Okullardaki çalışmaların yanı sıra, Genç Erkekler Hıristiyan Birliği (Young
Men’s Christian
Association- YMCA) İstanbul Şubesi Spor Kolu’nun çalışmaları da modern
sporların tanıtımında
öncü olmuştur. Bu sporlar Osmanlı’da oturan yabancılar ve Rumelili müslüman
olmayan kesim arasında hızla yayılmaya başlamıştır.